Cin Kelimesinin Anlamı

CİN KELİMESİNİN ANLAMI

Cin kelimesi Arapça'dır. "Can" kelimesi ile ilgilidir. Semavi ve İlahi kitapların hepsinde de adından bahsedilmiş, sebep olduğu vakalar anlatılmıştır. Cinleri tanıyabilmek için önce "Cin" kelimesinin anlamı üzerinde durmak gerekiyor. Cin kelimesinin en belirgin manası, "örtülü" ve "gizli" anlamına gelir. Bu anlamına gelir. Terim olarak ise, duyularla algı edilemeyen, insanoğlu gibi şuur ve iradeye haiz bulunan, ilahi emirlere uymakla yükümlü tutulan mümin ile kafir gruplarından oluşan varlık türü anlamına gelmektedir.İslam'da ins karşıtı olan bu kelime göze görünmeyen yaratıklar anlamına gelir. İslam inanışına bakılırsa insan ölçülerinin üzerinde bir zekaya ve çeşitli biçimler altında görünme gücüne haizdir. Kuran da gizlenmek örtmek anlamında kullanıldığı gibi (Enam Suresi 76. Ayet)

Can kelimesi ile de kıvrılan çevik hareketli yılan anlamında da (Neml Suresi 10. Ayet) kullanılır. (Kasas Suresi 31. Ayet)

CİN VE CİNLER ALEMİ

Cin'in lügatteki manası gizliliktir, görünmeyen gizli varlıklar anlama gelir. Cinlerin asıl suretini gören olmamıştır. Cinlerin hakikatini göremeyiz. Çünkü cinler metafiziktir manadır görülmeyecek kadar latif varlıklardır.
Kuran'da iki yüzden fazla ayetler cinlerin yaratılışından varlığından insanlardan önce yaratıldığından bahseder ek olarak özellikle Kuran'ın 72. Suresi olan 28 ayetten müteşekkil cin suresi hep cinlerden bahseder. Bu bakımdan mutlak bir varlık olarak cinlerin inkarı İslam inancına nazaran mümkün değildir. Pozitif ilim de cinlerin varlığını ve görünmez olduklarını kabul etmektedir.Cinler dünyadaki insan sayısının beş katıdır. Ömürleri 800 ile 1000 yıldır hatta daha fazladır. Insanlar şeklinde yaşam şartları var. Birbirleriyle evlenebilir, hatta çoluk çocuk sahibi olabilirler.
İnsanları, dağları, taşları, ağaçları, bölgeleri, gökleri, denizleri ve nehirleri yaratan tanrı, tıpkı onlar benzer biçimde birer varlık olan cinleri de yaratmıştır. Cinler de tanrı (C.C.) tarafından yaratılmış olan tüm varlıkların gözle görülmeyen birer fertlerdir. Kuran'ın ifadesine nazaran aslolan maddeleri ateştir. Son aşama latif ve ince cisimli oldukları için, gözle görülmezler. Tıpkı nurani olan melekler şeklinde. Onların gözle görünmemesi yokluklarını gerektirmez. Vardırlar ama görünmezler. Varlıkları Kuran ve hadislerle sabittir. İnkarı mümkün değildir.BÜYÜK ALİM ŞEYH ŞA'RAVİ buyururlar ki; "Gaybi işlerde dini meselelere erişince, bunlara inanç etmek vaciptir. Mahiyetini ve keyfiyetini bilmesek bile. Çünkü inançın bir zirvesi vardır ki, o da allah'a inanç etmektir. Bir kere kendi isteğinle tanrı'a iman ettin mi? Aklınla zirvenin altına girdin mi? Aklın alsın, almasın allah'ın her dediğini kabul etmek zorundasın. Çünkü bilmemek ve görmemek de hiçbir vakit kanıt sayılmaz. Çünkü maddeyi gören gözler, manaya da inanmak mükellefiyetindedir. Yani bir şeyin var bulunduğunu bilmemek, o şeyin yok bulunduğunu göstermez."

CİNLERİN ÖZELLİKLERİ

1. Cinlerin kılıktan kılığa, şekilden şekle girme özellikleri vardır.Cinler bir çok kılığa girdikleri benzer biçimde, daha çok insan kılığına da girmeleri mümkündür. Enfal Suresi Ayet: 30 Sayfa: 181 ayetindeki ifade aynen şöyledir; bigün Kureyş kafirlerinin ileri gelenleri bir araya gelip, 'Muhammed'i hapsedelim mi? Öldürelim mi? Veya Mekke'den sürelim mi? ' diye birbirleriyle istişare ederken, cinlerin ilk yaratılanı şeytan, namı öteki iblis, üstü başı pis, kötü bir insan kılığında bunlara yanaşıp, öldürmeleri için vesvese ile telkin etmiştir.Hz. Ayşe validemiz bir gece cinler tarafınca yatağından kaldırılarak yüksek bir mahkemenin huzuruna getirilir. Sebebini sorunca cinler aleminden bir Müslüman cini öldürdün. Bunun mahkemesi görülecek, denildi. O da: Ben nerede bir cini öldürdüm dedi. Sen Kuran-ı Kerim okurken, bizim Müslüman cin kardeşlerimizden birisi bir yılanın içine girerek seni dinlemeye geldi. Siz hanenizde o yılanı görünce öldürdünüz. Dolayısıyla içinde bulunan kardeşimizde öldü. Bunun hesabı görülecek. Bu Hadisenin sonunda barış ve antak kalma yapılarak. Olay tatlıya bağlandı.Cinler insanlar benzer biçimde canlı, şuurlu, ve akıllı varlıklardır. Yalnız akıl ve muhakeme mevzusunda insan daha üstündür. Cinlerin sürat ve görüntü verme, geçmişe gidip gelme benzer biçimde bizlerden üstün tarafları da vardır. Bununla birlikte bizim gibi onların da ruhları vardır. Ruh yardımıyla canlı kalmaktadırlar. Aramızdaki fark bizim ruhumuz molekül yığını yeni maddedir. Cinlerin ruhu ise bir enerji akımının içindedir.

2. Süratlilık özellikleri vardır.Cinler sesten süratlidırlar. Titreşim süratlilıkları saniyede 300.000 km den fazladır. Bir saniyede Dünyanın bir yerinden öteki yerine ulaşacak süratlilıktadırlar.

3. Semaya çıkıp, semadaki haberleri çalıp öğrenme özellikleri vardır. Ancak, Hz. Peygamber' in doğumundan sonra bu yasaklanmıştır.Peygamber Efendimiz (SAV) yanında bulunan arkadaşlarına; "herkese cinlerden bir arkadaş verilmiştir." buyurdular. Sahabe; "Ya Resûlullah sana da mı cinlerden bir arkadaş verildi?" diye sorduklarında, Resûlullah; "Evet, bana da cinlerden bir arkadaş verildi. Sadece allah ona karşı beni güçlü kıldı. O cin Müslüman oldu." buyurdular.Cinler de inanlar benzer biçimde tanrı'a ibadet ve itaat etmekten mesuldürler. Bunlara akıl verildiği için yaptıkları işlerden görevli olurlar. Bu itibarla akıl yalnız insanlarda, cinlerde ve meleklerde vardır. Hayvanlarda akıl yoktur. Zeka, his, içgüdü ve esin vardır. İpek böceğinin ipek, arının bal yapması zekası, içgüdüsü ve ilhamı yardımıyla olur.

CİNLERİN MELEKLERDEN FARKI

1. Tanrı melekleri nurdan, cinleri ise alevden yarattı.
2. MELEKLER allah'a isyan etmezler. ŞEYTAN tanrı'a isyan etti.
3. MELEKLER, yemezler, içmezler, üreyip, çoğalmazlar. CİNLER ise, bölgeler, içerler, üreyip, çoğalırlar. Sayıları insanlardan daha çoktur. Cinlerin latif ve ince varlık olmaları, üreyip çoğalmalarına engel değildir. Kendilerine iyiliği dokunan insanoğluı ödüllendirirler, saygısızlık yapanları da cezalandırırlar. Bazı insanoğluı tesir altına alıp kendi isteklerine alet ederler yada kötü işler yaptırırlar. Hatta kimi zaman insanlara aşık olan cinler bile vardır, bu durumda sevgililerini kaçırarak onlara haiz olurlar. İslamiyet açısından, iyi huylu "Müslüman cinler" ve kötü huylu “kafir cinler“ de vardır. Bu tür cinler daha çok büyücülükle uğraşanlamış olurın ilgisini çekmektedir. "Huddam" (hizmetçiler) adı altında bulunan bu cinler yardımıyla hastalıkların iyileştirildiği, fenalüklerin defedildiği ve bir ekip tabiatüstü vakaların meydana getirilmiş olduğu varsayılmıştır.

CİNLER NEREDE YAŞARLAR

BİLAL BİN EL-HARİS'ten rivayettir :"Bir yolculuk esnasında Resulullah'la birlikte bir yerde konakladık, defi hacet için dışarıya çıktılar. Bende ardından ibrik götürdüm. Yanına yaklaştığımda bazı insanların birbirleriyle kavga eder benzer biçimde, ağız dalaşı yaptıklarını gösteren sesler işittim. Hiç bu şekilde ses işitmemiştim, sonrasında Resûlullah geri döndüler, kendisine YA Resûlullah; senin yanında bazı adamların kavga seslerini duydum. Ama ağzından konuşan kimseyi görmedim, dedim. Resûlullah (SAV) Müslüman cinler ile müşrik cinler birbirleriyle kavga edip, çekiştiler, beni aralarına yargıcı atama ettiler. Kendilerini bir bölgelere yerleştirmemi istediler. Ben de Müslüman olan cinleri köy ve dağlara, müşrik olan cinleri de, dağlarla denizler arasına yerleştirdim buyurdular. “ayrıca cinler hamamlarda, mezarlıklarda, pis yerlerde, ahırlarda, çöplüklerde, ıssız yerlerde, duvar deliklerinde ve ağaç kovuklarında yaşarlar. Peygamber Efendimiz(SAV); " Bana Nusaybinli cinlerden bir grup geldi, iyi cinlerdi. Benden yiyecek istediler, bende allah'a yakarış ettim. Rastladıkları kemik ve tezekler onların yiyecekleri olsun. Tezek ve kemikle taharet almayın. Çünkü onlar cin kardeşlerinizin azığıdır.” buyurdular. Cinler insan artıklarını yerler. Cinlerin yiyecekleri besmele çekilmeden yenen yemeklerdir. Ek olarak tezek ve kemikler de onların yiyecekleridir. Cinlerin insanlar gibi toplumsal hayatları vardır. Onların da düğünleri, şenlikleri, toplantıları, seminerleri, konferansları vardır. Üreyip çoğalırlar. Bölgeler, içerler. Fakat onların yiyip içmeleri, koku duyusuyladır. Nefsani olarak doyarlar. Ek olarak cinlerin para kuru soğan ve sarımsak kabuğudur. Bunlar kesinlikle yakılmayacaktır. Aksi halde cinlerin gazabına uğrarsınız, yani zarar görürsünüz.


İnsan alemi benzer biçimde cinler alemi de vardır. Bunların ulvi ve süflîleri vardır. Cinlerinde din ayrımı vardır. Bunların Müslüman olanlarından hariç diğer dinlerde olanlarda bulunmaktadır. Ek olarak ateist cinler de vardır. İfritler ise şeytani cinler takiminin en kuvvetlileridir. Bu varlıklarla insanoğlu üzerinde sihir ve büyüler yapılarak ölümüne dahi sebep olunmaktadır. Cinlerle ilgili bazı ayetler;

CİN SURESİ ( Ayet 1-5)

1. Ayet (Resûlüm!) De ki: Cinlerden bir topluluğun (benim okuduğum Kuran'ı) dinleyip de söyle söyledikleri bana vahyolunmuştur: Gerçekten biz, hârikulâde güzel bir Kuran dinledik .
2. Ayet Doğru yola iletiyor, ona iman ettik. (Artik) kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayacağız.
3. Ayet Hakikat su ki, Rabbimizin şânı çok yücedir. O, ne es ne de çocuk edinmiştir.
4. Ayet Doğrusu bizim beyinsiz olanımız (iblis veya azgın cinler), Allah hakkında pek aşırı yalanlar uyduruyormuş.
5. Ayet Halbuki biz, gerek insanlar gerekse cinler Allah hakkında asla yalan söylemezler, sanmıştık.

AHKAF SURESİ

29. Ayet Hani cinlerden bir gurubu, Kuran'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kuran'ı dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) "Susun" demişler, Kuran'ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi.
30. Ayet Ey kavmimiz! dediler, doğrusu biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve doğru yola ileten bir kitap dinledik.

HICR SURESİ

41. Ayet (Allah) söyle buyurdu: "İşte bana varan dosdoğru yol budur."
42. Ayet "Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna."

İSRA SURESİ

65. Ayet Şurası muhakkak ki, benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabbin yeter.